Yıllar önceki ‘ağrıyan diş çekilir’ mantığı artık yerini’ ne gerekiyorsa yapılsın diş kurtarılsın’a bırakmış durumdadır. Hattaa daha da ileri giderek hastalarımız,’ dişim ağrımasın, rahatlıkla yemek yiyebileyim ‘ düşüncesine ek olarak aynı zamanda da ‘konuşurken , gülerken görüntüm de güzel ve etkileyici olsun’u arar hale gelmişlerdir… Gülüş tasarımı tam da bu noktada devreye girmektedir…

Gülüş tasarımını; Dişler ya da yumuşak dokularda bulunan herhangi bir sorun nedeniyle toplum içinde rahatlıkla konuşup gülemeyen, hatta sırf bu sebepten dolayı birçok toplumsal faaliyetten kendini geride tutmayı tercih eden bir kişiye ,aynaya baktığında kendini memnun eden , gülerken ya da konuşurken eliyle ağzını kapatma ihtiyacı duymadan özgürce hareket etme rahatlığı sağlayan görüntü oluşturma çabası olarak tarif edebiliriz…

Görüntümüzü bozan, gülerken kendimize sınırlar koymamıza neden olabilen faktörlere değinecek olursak; çürük dişler,renk değişikliği oluşmuş , kırılmış eski dolguların varlığı,dişler arasında fazla aralık olması-diastema-,kanal tedavisi görmüş ve sonrasında zamanla rengi grileşmiş dişlerin olması, diş boyutlarının aşırı büyük ya da küçük olması durumu, gülerken dişetlerinin fazla görünüyor olması, dişeti hizalarının eşit olmaması(bazı bölgelerde dişeti çekilmesinden dolayı diş,bitişiğindekinden daha büyük bir görüntü oluşturabilir…), eskiden yapılmış özenli ve ince işlenmemiş çok kalın ve kaba görüntüsü olan eski kuron ve köprülerin varlığı, orta hattın kayık olmasından dolayı yüzde asimetri varmış gibi bir görüntü olması, tek taraflı çiğnemeye bağlı olarak kullanılmayan taraftaki kasların zayıflaması ve yine yüzde bir tarafı daha şişkin duran bir görüntünün olması….vb…

Gülüş tasarımı yaparken kişiye özel bir tedavi planı yapılır. Hastanın mevcut dişleri ve yumuşak dokularının durumları , dişlerin rengi, şekli, hatta üst dudağın kalınlığı dahi değerlendirmeye dahil edilir, hekim gözüyle değerlendirmemiz yapıldıktan sonra bizim için belki de en önemli konu olan ,hastanın beklentileri dinlenir. Bazı durumlarda hastanın beklentileriyle bizim değerlendirmemiz sonucu ortaya çıkması muhtemel olan sonuç tam örtüşmeyebilir. Böyle bir durumun varlığında mutlaka hasta ile görüş alış verişi yapılır. Hasta, ayrıntılı bir şekilde bilgilendirildikten sonra hazırlanan tedavi planının uygulamasına geçilir. Uygulamada ;mevcut olan problemler, planlanan sıralama ile tek tek giderilir. Çürük dişlerin dolgu ve tedavileri , renk değişikliği olan dişlerin uygun materyallerle beyazlatılması, hijyenik olmayan ya da kötü görüntü oluşturan eski restorasyonların değiştirilmesi, diastemalı dişlerde uygun görülen laminate veneer kuron ya da kompozit dolgu uygulamalarından birisi yapılır, eski köprüler ya da kuronlar ,metal ya da zirkonyum(Opak beyaz renkte olan bir metaldir) veya empress dediğimiz herhangi bir metal alt yapısı olmayan oldukça estetik duran(çiğneme basınçlarına çok fazla dayanamadıklarından dolayı tercihan ön bölgede kullanılır…) porselenlerle değiştirilir, dişetlerinin hizaları ile ilgili bir sıkıntı varsa uygun cerrahi müdahele ile eşit hale getirilir, gülerken aşırı görünen dişetlerinin varlığında ise cerrahi ve estetik (dolgu-botoks uygulamaları…vs) müdahaleler yapılır. Bazen sadece cerrahi ya da estetik müdahale yeterli olurken bazen de kombine olarak hem cerrahi, hem de estetik müdahaleye ihtiyaç duyulabilir…
Kişisel probleminiz ile ilgili tedavi planı nasıl olmalıdır sorusunun cevabını ise ayrıntılı muayenenizi yapacak olan dişhekiminizden rahatlıkla öğrenebilirsiniz… Bu konudaki ihtiyaçlarınız için sizleri kliniğimizde ağırlamaktan mutluluk duyacağız…

Sağlıcakla kalın, özgürce gülün…